Yazar: admin

Bu yaşadığımız dönemde çok rastlamak mümkün. Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşılaştığı kuşatmalara ve diğer sıkıntılara baktığımızda aynı Abdülhamid Han dönemi gibi benzetme yapılıyor.  

II. Abdülhamid Han’dan Filistin’i para karşılığı almak istiyorlar. O dönemi hatırlayın, Osmanlı’nın geriden gelen, Kırım Savaşı’ndan kalma bir dış borcu var. İşte bunların hepsini kapatalım, yeter ki Yahudilere yerleşime açın burayı diyorlar.  

Mithat Paşa, hani o ilk görüşmede sigara yakan Mithat Paşa artık sadrazam olmuş. Onun emrinden çıkmayacağını düşündüğü bir padişah var başta. Kendine çok güveniyor bu sebeple Abdülhamid Han onun için sadece bir teferruattan ibaret.  

Biz Meşrutiyeti ilan edersek; bize baskı yapan Batı, kendilerince değiştirilmesini düşündükleri durumlar “özellikle de azınlık hakları” çözüleceği için başka bir şey yapmamıza gerek yok kafasındalardı. Başta ise haçlıları dize getiren ama merhametine yenilen bir Ulu Hakan vardır.